Felsefe hakkında her şey…

Pragmacılık nedir? Eylemcilik

03.11.2019
2.391

Pragmacılık (eylemcilik); felsefi sorunlarla uğraşırken insanların faydalarının ve ilgilerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini savunan düşünsel akımdır. Pragmacılık 19. yüzyılın sonlarından itibaren felsefe sahnesinde yer almış ve düşünce tarihinde derin bir iz bırakmıştır.

Pragmacılık’ deyiminin İngilizce orjinali ‘pragmatism’dir. Deyimin Yunanca köklerine indiğimizde ise, “pratiklik”, “somut işlevler”, “eylem” gibi anlamlarla karşılaşırız. Türkçede bazen bu akım için ‘eylemcilik’ deyimi de kullanılır. Ancak “eylem” kavramı Türkçeye farklı anlamlarla yerleştiği için bu deyim yanıltıcı olma riski taşımaktadır.

Peirce, 1878’de yayımlanan “How to Make Our Ideas Clear” (“Düşüncelerimizi Nasıl Açıklaştırabiliriz”) başlıklı yazısında Pragmacılık’ın ana ilkesini dile getirir. Bu ilkeyi anlatıma dökerken onun amacı, her alan için geçerli bir yaklaşım ortaya atmak değil, çok daha sınırlı olarak, kavram ve önermelerin anlamlarını açık ve seçik kılmaya yarayacak bir yöntem bulmaktır. Peirce’in ilkesine göre bir kavramın anlamı, onun, uygulamada getireceği beklenen sonuçlarla belirlenir. Bir kavramın anlamım ve doğruluğunu saptamak için, uygulamada hangi sonuçların zorunlu olarak doğacağını düşünebilmek gerekir.

Peirce için Pragmacılık, bir genel dünya görüşü olmadığı gibi, bir doğruluk kavramı da değildir. O, bununla yalnızca, anlamları kesin bir biçimde saptayacak bir yol bulmayı amaçlamıştır. Ona göre herhangi bir nesnenin katı olduğunu söylemek, bu nesnenin yüzeyinin başka cisimlerin çoğunluğunca çizilemeyeceğini öne sürmektir. Bu niteliğin kavramı onun beklenilen etkilerindendir. Peirce için uygulama ile ilgili sonuçların gerçekleştirilmesi değil, bunların beklentisi ya da düşüncesi önemlidir. Çünkü, araştırmanın amacı kuşkudan inanca doğru gitmektir. Kuşku, düşüncenin yerleşmemiş ve denge bulamamış durumudur. Kuşkulu düşünce doğru ile yanlış arasında sürekli gidip gelendir.

Pragmacı ilke ile yapılan, düşüncenin açıklığa kavuşturulup saptanması, belirlenmesidir. Bunun ise uygulamayı gerçekleştirmekle ilgisi yoktur. Saptama, uygulamanın doğuracağı sonucu düşünmekle olur.

Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...