Felsefe hakkında her şey…

Herakleitosçuluk Nedir, Ne Demektir?

18.11.2019
2.600
Herakleitosçuluk Nedir, Ne Demektir?

Herakleitosçuluk, Antik Çağ’ın diyalektikçi filozofu Herakleitos’un öğretisine, felsefe anlayışına verilen addır.

Efesli Herakleitos, Antik Çağ Yunan düşüncesinin en parlak zekâsıdır. Bu zekânın ürünü olan felsefeye de Herakleitosçuluk denmektedir.

Herakleitos, devim ve değişmenin doğasal ve insansal yapıda temel olduğunu ilk fark eden, eytişimsel düşünceyi ilk ortaya koyan filozoftur. Günümüze 330 kısa parçası kalan düz yazıyla yazdığı “Evrene Dair” adlı yapıtı, ilk gerçek felsefe yapıtı olarak kabul edilmektedir.

Herakleitos, evreni, ne tanrıların ne de insanların yapmış olmadığını açıkça ileri sürmüştür ve şöyle konuşmuştur: “Dünya birdir, ne bir tanrı ne de bir insan tarafından yaratılmıştır, bir yasaya göre yanan ve bir yasaya göre sönen ve başı sonu olmayan canlı bir ateştir.” Onun felsefesi, tümüyle bir akış öğretisidir. Herakleitos bu bağlamda “Bütünle bütün olmayan, birlik olan’la ikilik olan, anlaşma ve anlaşmazlık, bütün şeylerden bir şey ve bir şeyden her şeyler…” demiştir.

Herakleitos felsefesinde Logos, evrensel birlik demektir.

Herakleitos felsefesinde Logos, evrensel birlik demektir.

HERAKLEİTOSÇULUK İÇİN LOGOS KAVRAMI

Herakleitos, bu evrensel birliği ‘logos’ kavramıyla dile getirir; “logos, insanların hepsinde ve her şeyde ortaktır, ortaklaşa olana uymalı. Ama logos ortaklaşa olduğu halde, çokluk, kendilerine özgü düşünceleri varmış gibi yaşar. Nasıl ateşe yaklaştırılan kömürler başkalaşarak ateşlenirler ve ateşten uzaklaştırılanlar kömürleşirse, insan da ortaklaşa olanın ardından gitmekle logos’tan pay alır, ardından gitmezse logossuz kalır” der.

Varlıkların oluşumunu ve değişimini ‘savaş’ (Polemos) gerçekleştirir, bu savaş hem birbirleriyle çatışan ve hem de aynı zamanda birbirlerini destekleyen karşıtların çatışmasıdır; “savaş, bütün şeylerin babasıdır, savaşın ortaklaşa ve herkes için olduğunu ve her şeyin kavgaya ve zorunluluğa göre olduğunu bilmek gerek” der (karşıtların diyalektik savaşımı, toplumsal savaşlarla asla karıştırılmamalıdır) (?N.) (Toplumsal savaşlar da karşıtların savaşımına dahildir N.).

Bu oluş zorunludur. Bu zorunlu ve sürekli akış içinde ‘evrensel birlik’ belirir; aynı şeydir yaşayanla ölmüş, uyanıkla uyuyan, gençle yaşlı. Çünkü bunlar değişince ötekilerdir ve ötekiler değişince de bunlardır. Soğuk ısınır, sıcak soğur, yaş kurur, kuru nemlenir” der.

HERAKLEİTOSÇULUK İÇİN İLK NEDEN, ARKHE DÜŞÜNCESİ

Bütün bunlar bir ve aynı özdeksel temelin, ateş’in değişimleridir, varolan her şey onun değişik görünüşleridir; “evreni ateş oluşturur, evren daima yaşayan bir ateştir ve öyle kalacaktır” der. Bu sözüyle, aynı zamanda, sürekli olarak devimli ve değişken özdeğin daima canlı olduğunu açıklar. Her şey her an yeni’dir; “güneş her gün yenidir” der, “aynı ırmağa iki kez girilmez” der. Bu yenilik, bir ve aynı şeyin sürekli olarak değişme’lerinden meydana gelir: “ruhlar için ölüm su olmaktır, su için de ölüm toprak olmak, topraktan ise su olur, sudan da ruh. Uyanıklar için bir tek ve ortaklaşa dünya” der.

Varlık bu sürekli devim’den ayrılamaz, ne var ki bu öz’ü ve gerçek’i ancak bilgeler görebilirler, bilge olmayanlarsa biçim ve görünüş’e aldanırlar: “Deniz en iyi ve en kötü sudur, balıklar için içilir ve kurtarıcı, insanlar için içilmez ve yok edici. Eşekler altın yerine samanı alırlar, domuzlar arık sudan çok çirkeften hoşlanırlar, öküzler bahtlıdırlar bezelye bulduklarında, kümes hayvanları tozda yıkanır. Aptal insan logos karşısında her zaman şaşkın şaşkın bakınır, köpekler tanımadıklarına havlarlar” der.

Evrensel birlik, çatışmalar ve çelişmelerle sürüp giden bir oluşma içinde, evrensel bir uyum (Yu. Harmonia)’da belirir: “Birbirine karşı olan, birlikte giden, birbirinden ayrılanlardan en güzel uyarlık” der.

HERAKLEİTOSÇULUK ANLAYIŞININ HAREKET GÖRÜŞÜ

Varlık, zaman içinde sürekli bir devim’dir: “Olduğu yerde kalan hiçbir şey yok. Aynı ırmaklara girenlerin üstüne hep başka başka sular akar. Aynı ırmaklara hem giriyoruz, hem girmiyoruz, hem biziz hem değiliz” der. Bu, katıksız ve çok açık bir eytişim anlayışıdır. Herakleitos, insanları, eytişim dışı metafizik öğretilere karşı uyarır; “Homeros kamçılanmaya layıktır, insanlar görünüşleri bütün Hellenlerden daha iyi tanıyan Homeros gibi aldanmışlardır. Çok şey bilme akıllı olmayı öğretmez, öyle olsa Hesiodos’a, Pitagoras’a ayrıca Ksenofanes’e ve Hekataios’a da öğretirdi, çoğunun öğretmeni olan Hesiodos günün ve gecenin bir ve aynı şey olduğunu tanıyamamıştır. Pitagoras herkesten çok soruşturma ve araştırmalarda bulunmuştur; çok şey bilme, yani oyun etme. Pitagoras yalanların başıdır” der

Görüldüğü gibi, çağdaş bilim ve düşüncenin bütün temel kavramları Herakleitos’un parlak sezişlerinden yola çıkmıştır. Özdeğin, kendiliğinden devimselliği, devim ve değişmenin çatışmalarla gelişerek sürekli bir oluş halinde bulunduğu, evrensel birlik ve bağımlılık, zorunlu oluş, evrenin özdeksel bir temelden oluştuğu, özle biçimin ve görünüşle gerçeğin karşıtlığı ve bu karşıtlıkta özün ve gerçeğin temel olduğu vb. gibi günümüz bilim ve düşüncesinin temel öğelerinin gerçek babası Herakleitos’tur.

Hegel, “Herakleitos’un tek sözü yoktur ki onu logik’ime (Mantığıma, Mantık Bilgisi kitabıma N.) almamış olayım” der. Nietzsche de şöyle demiştir: “Dünyaya her zaman gerçek gerekecek, öyleyse her zaman Herakleitos gerekecek”.

Herakleitosçuluk, teksözle ‘devim’ demektir. Metafizik öğretilerindeki devim öğeleri bile Herakleitosçuluk deyimiyle dile getirilir, örneğin Bergsonvari Herakleitosçuluk denir.

Hazırlayan: Sosyolog Ömer Yıldırım

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...