Felsefe hakkında her şey…

Thomas Aquinas (Aquinalı Thomas)’ın Varlık Felsefesi Anlayışı

02.11.2019
3.160

Thomas Aquinas her şeyden önce bir ilahiyatçıdır. Bundan dolayı, çalışmalarında ilahiyat ve felsefe konuları birbiriyle iç içe geçmiştir. Bu ünitede Aquinas’ın felsefe üzerine dile getirdiği görüşler ele alınıp değerlendirilecektir. Onun felsefi anlayışını ve diğer filozoflardan farkını ortaya koyacak belli başlı sorunlar aşağıda sergilenmektedir.

Thomas Aquinas’ın Varlık (Latincesi: esse) hakkındaki düşüncelerini ortaya koymak için, öncelikle belli başlı bazı kavramlar hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Bunların başında, dönemin en önemli kavramlarından biri olan “Yaratılış Teorisi” gelmektedir. Dünyamız, sayamayacağımız kadar çok bireysel nesneyle doludur. Bu nesnelerin anlaşılabilir (Latincesi: intelligibilis) kılınması için, onların her birinin belli türler altındaki bireyler olduklarını varsayarız. Bu noktadan itibaren aklımızdaki sorular kendiliğinden ortaya çıkar: Bu nesneler çokluğu nereden gelmektedir? Bu çokluğun bir arada durmasına neden olan bir “şey” var mıdır? Bu çokluğun sürekli olarak bir oluş ve bozuluş/yokoluş süreci içinde bulunduğu gözlenmektedir. Acaba bu sürecin bir “anlam”ı var mıdır? Bu dünya öncesiz-sonrasız bir varoluş mudur; yoksa üzerindeki her şey gibi varolmadığı bir zaman var mıydı ve yok olacağı bir an olacak mıdır?

Thomas Aquinas’a göre evrenin yetkinliği böyle bir çokluğu ve varolanlar arasındaki eşitsizliği baştan talep etmektedir. Zira evrendeki hiçbir varolan, ilahi yetkinliği kendi başına temsil etme gücüne sahip değildir. Tanrı her şeyi bir yetkinlik sıradüzeni içine yerleştirmiştir. Bu sıradüzenin en üstünde melekler bulunmaktadır. Thomas Aquinas bunlara maddesiz tözler adını vermektedir. Meleklerin varoluşları akıl tarafından da bilinebilir. Ona göre, akıl yürütme sonucunda, onların olmadığı bir yaratılış sürecinde önemli bir boşluk doğacağı sonucuna ulaşabiliriz. Meleklerin hemen altında insan yer almaktadır. ‹nsan kısmen maddi, kısmen de ruhsal bir varoluşa sahiptir. Daha sonra hayvanlar, bitkiler ve en sonunda da dört öge olan hava, su, ateş ve toprak gelmektedir. Bunların her biri bir katman olarak düşünülebilir. En üstte bulunan katmanın en altında yer alanlar, yani melekler ile onun bir altında bulunan katmanın en üstünde yer alanlar, yani insanlar birbirleriyle temas halindedirler. Böylelikle, farklı varoluşlar arasında bir kesinti söz konusu değildir; yaratılış bir katmandan diğerine akıcı bir özellik sergiler. Thomas Aquinas’a göre birbirinden farklı varoluşlar olduğu gibi birbirinden farklı pek çok form da vardır. En altta temel ögelerin formları (formae elementorum) bulunmaktadır. Bu formlar, maddeye en yakın durumda bulunduklarından en alttadırlar. Bunların üstünde bileşik formlar, onların da üstünde bitkisel formlar (animae plantarum) yer almaktadır. Bitkisel formların veya ruhların üstünde de hayvansal ruhlar (animae brutorum), bir üstte de insani ruhlar (animae humanae) bulunmaktadır.

Thomas Aquinas’a göre, yaratılmış olan her varlık sınırlı ve belirlenmiştir. Bu bakımdan, Tanrı’nın yalın anlamda Varlık’ı yaratması asla olanaklı değildir. Öyle olmuş olsaydı, Tanrı kendisini yaratmış olurdu; bu da açıkça imkansızdır. Yaratılmış her şeyi sınırlayan ve belirleyen bir şey vardır. Bu, onların varoluşlarından başka bir şeydir ve Thomas Aquinas buna “ne’lik” (quidditas) veya “öz” (essentia) demektedir. Dolayısıyla yaratılmış olanların varoluşları ile özleri asla özdeş değildir. Bu özdeşlik durumu sadece Tanrı için geçerlidir. Zira Tanrı salt edimdir. Tanrı’nın salt edim olması, onun sadece aktüel bir yapısının olması demektir. Tanrı’da potansiyel herhangi bir unsur bulunmadığından Tanrı fizik harekete tabi değildir; yani değişime maruz kalmaz. Bu noktada, Tanrı’da maddi herhangi bir ögenin olmadığını söyleyebiliriz. Bundan dolayı O, kendisi ne ise O olandır, kendi kendisiyle özdeştir, Bir’dir. Özü ile varoluşu arasında bir geçiş olmadığından, Tanrı nedensiz bir varoluşa sahiptir. Bununla birlikte, O’nun dışındaki bütün varolanların bir nedeni vardır.

Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...