Felsefe hakkında her şey…

Voltaire Kimdir?

10.11.2019
6.574

François Marie Arouet (21 Kasım 1694 – 30 Mayıs 1778) ünlü Fransız yazar ve filozoftur.

Daha çok mahlası Voltaire olarak tanınmıştır. Fransız Devrimi’ne ve Aydınlanma hareketine büyük katkısı olmuştur.

Din ve ifade özgürlüklerinin yanı sıra, insan hakları konusundaki düşünceleri ve felsefi yazınları ile ünlenmiştir. Eserlerinde kilise dogmaları ve döneminin Fransız müesseselerini yoğun olarak hicvetmiştir. Zamanın en etkili isimlerinden biri olarak tanınır.

Asıl adı François Marie Arouet (1694-1778) olan düşünür, yazılarında Voltaire takma adını kullandığı için daha çok bu adla anılmıştır. Çok yönlü bir kalem insanıydı; filozof, tarihçi, oyun yazarı, roman yazarı ve şair kimliğiyle bilindi. Tüm bu alanlarda yoğun biçimde yazmış, toplu yapıtları yetmiş cildi bulmuştur. Onu aydınlanma döneminin bir tür hümanisti olarak görebiliriz. Aydınlanmanın temel idelerini toplumdaki farklı insan gruplarına, farklı biçemler içindeki yazılarıyla kolayca ulaştırarak aydınlanma tinini en iyi temsil eden düşünürlerden biri olmuştur.

Paris’de Louise-le Grand Jesuit kolejinde eğitim gördü. 1726’da ‹ngiltere’ye giderek 1729’a dek orada kaldı. Locke ve Newton’un yazılarıyla tanıştı. Felsefi Mektuplar’ında açıkça görülebildiği gibi, ‹ngiltere’deki göreli özgürlüğe hayran kaldı. 1934’de Cirey’e gitti ve orada Metafizik Üzerine ‹nceleme adlı yapıtını yazdı. Candide 1759’da, Hoşgörü Üzerine ‹nceleme 1763’de, Felsefe Sözlüğü 1764’te, Bilgisiz Filozof 1766’da, Tanrıtanırcıların ‹nanç Bildirimleri 1768’te çıktı. 1778’de oyunu ‹rene’in ilk sahnelenişinde bulunmak üzere Paris’e gitti. Oyun büyük başarı kazandı. Filozof kısa süre sonra Paris’te öldü.

Voltaire, oldukça etkilendiği Locke’un deneyci görüşlerinin Fransa’da yayılmasına yardımcı olmuş, onun toplumsal ve politik görüşlerinin çoğunu benimseyerek bireysel özgürlük kazanımı için Kilise ve devlet kurumuna karşı savaşmıştır. Kiliseyi bilginin, aklın, zihinsel aydınlanmanın önünde engel olarak görüyordu. Voltaire gerçekte bir tanrıtanır idi. O da Newton gibi evrendeki düzenin Tanrı inancını haklı kıldığını düşünmekteydi. Bu durum Kilise’ye karşı savaşını daha kolay ve inandırıcı biçimde sürdürmesini sağlamıştır.

Voltaire Paris’te, 1694’te doğmuştur. Sekiz yıl boyunca sanat eğitiminin başladığı Collège Louis-le-Grand’da okumuştur. Fakat orada “Latince ve Aptallıklar” dışında bir şey öğrenmediğini iddia etmiştir.

Mezun olduktan sonra Voltaire edebiyatta kariyer yapmaya başladı. Babası ise oğlunun hukuk eğitimi almasını istiyordu. Bu nedenle Voltaire, Paris’te bir avukatın asistanı olarak çalışıyormuş gibi gözüküp, zamanının büyük bir kısmını hicivsel şiirler yazmaya adamıştır. Babası bunu öğrendiğinde Voltaire’yi yine hukuk okumaya göndermiştir; yine de Voltaire yazmayı sürdürmüştür. Sivri dili ile aristokratik ailelerin beğenisini toplamıştır. Kral XV. Louis’in naibi, Orléans Dükü, II. Philippe’yi konu alan bir yazını nedeniyle Bastille’de hapsedilmiştir. Oradayken çıkış yaptığı piyesi Oedipe’yi kaleme almış ve Voltaire ismini almıştır. Oedipe’nin başarısı Voltaire’i etkili bir isim yapmakla beraber onu Fransız Aydınlanmasına dahil etmiştir.

Voltaire’nin hazır cevaplılığı ve sivri dili başına bela olmayı sürdürdü. Genç bir asilzadeyi gücendirmesi onun mahkeme dahi olmadan sürgün edilmesine yol açtı. Voltaire’nin İngiltere’ye sürgünü, İngiltere’deki düşünsel durum ve yaşadıkları düşüncelerini büyük oranda etkilemiştir. İngiliz monarşisinden ve ülkenin din ve ifade özgürlüğüne verdiği değerden etkilenen genç yazar, ülkenin yazar ve düşünürlerinden de etkilenmiştir, Shakespeare gibi. Gençlik yıllarından Shakespeare’yi Fransız yazarlarına bir örnek olarak görse de, daha sonraları kendini ondan daha büyük bir yazar olarak görmüştür.

3 yıllık sürgünden sonra Paris’e dönmüş ve fikirlerini İngiliz hükümetini konu alan kurgusal bir metinde toplayarak bastırmıştır; Lettres philosophiques sur les Anglais (“İngiliz(ler) hakkında felsefi mektuplar”). İngiliz monarşisini daha gelişmiş ve insan haklarına daha saygılı görmesi nedeniyle yazınları Fransa’da büyük bir tartışmaya yol açmış ve sonunda öyle bir noktaya gelinmiştir ki evrağın kopyaları yakılmış Voltaire ise Paris’i terk etmeye zorlanmıştır.

Bundan sonra sınırdaki Château de Cirey’e yerleşen Voltaire burada Marquise (Markiz) du Châtelet, Gabrielle Émilie le Tonnelier de Breteuil ile de bir ilişkiye başladı. Voltaire ile Markiz 21.000’den fazla kitap toplamıştırlar. Kuşkusuz Voltaire’nin 15 yıl süren bu ilişkisi entelektüel gelişimine yardımcı olmuştur. Yazmaya devam eden Voltaire Mérope gibi oyunları ve bazı kısa öyküleri yayımlamıştır. İngiltere’de geçirdiği zamanda onu en çok etkileyen şeylerden birisi Isaac Newton’un çalışmalarıdır. Eser ve düşüncelerinde bunun etkileri görülebilir.

Markizin ölümünden sonra Voltaire Berlin’e, yakın arkadaşı ve hayranı olan Büyük Frederick’e gitmiştir. Kral zaten onu daha önce ısrarla saraya davet etmişti. Her ne kadar ilk zamanlarda buradaki yaşamı iyi gitse de, zamanla çeşitli zorluklarla karşılaşmaya başlamıştır. Sivri dili ile burada da haksız bulduğu durumları eleştirmiştir. Sonunda kızdırdığı Frederick, Voltaire’in tüm evrağının kopyalarını yakmış Voltaire’yi de tutuklatmıştır. Voltaire Paris’e doğru yola çıkmış fakat XV. Louis onun kente girmesini yasaklayınca, Cenova’ya gitmiştir. Her ne kadar iyi karşılansa da tiyatral performansları yasaklayan Cenova yasaları Voltaire’nin Candide, ou l’Optimisme (“Candide, veya İyimserlik”) isimli eserini yazmasına ve kenti terk etmesine neden olmuştur. Bu eser Gottfried Leibniz’in felsefesinin hicvidir. Bugün Voltaire’nin en tanınmış eseri Candide’dir. Fransız-İsviçre sınırında bir malikâne almış ve 1778’deki ölümüne kadar burada yaşamıştır.

Ayrıca lütfen bakınız:

Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...