Felsefe hakkında her şey…

Bilgi felsefesi nedir? Epistemoloji

12.11.2019
34.067
Bilgi felsefesi nedir? Epistemoloji

Bilgi felsefesi; bilginin ne olduğunu, nasıl ve hangi yollarla elde edildiğini sorgulayan; özne ve bilgi nesnesi arasındaki bağın nasıl kurulduğunu araştıran felsefe disiplinidir. Bilgi felsefesi; bilginin değeri üzerine sorular soran ve bu çerçevede yanıtlar arayan bir düşünce alanıdır.

Bilgi felsefesi, felsefenin ana disiplinlerinden birisidir. Bilgi felsefesi bilgi kavramını kendisine konu edinmiştir. Bilgi ise İlk Çağ’dan itibaren ele alınmaya başlanmış bir konudur. Bu konunun felsefi bir sorun olarak algılanması ve temellendirilmeye çalışılması ancak Yeni Çağ’da gerçekleşmiştir. Bu dönemden itibaren de bilgi felsefesi, bilginin kaynağını, değerini ve sınırlarını inceleyen felsefe dalı olarak varlığını sürdürmektedir.

Bilgi edinme, bilme ve öğrenme insanın en temel güdülerinden ve onu diğer canlılardan ayıran en temel özelliklerindendir. Bu güdüler, insanın ortaya çıkmasından itibaren her yerde ve her zamanda insanın aktivitelerini temelden etkilemiştir. Yani bilgi edinmenin, dolayısıyla da bilginin tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir.

Felsefenin ilk ortaya çıktığı dönemlerde insanlar ilgilerini bilginin öznesine değil, nesnesine yoğunlaştırmışlardır. Bu da demektir ki felsefenin ilk dönemlerinde insanlar “bilen özne” ile değil de “bilginin konusu olan nesne” ile ilgilenmişlerdir.

Bilgi felsefesinin belli başlı kurucuları arasında Fransız filozof Descartes, İngiliz filozof John Locke ve Alman filozof Immanuel Kant sayılabilir.

BİLGİ FELSEFESİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Felsefenin, ilk kez Akdeniz kültür çevresinde İzmir’in güneyindeki Milet kentinde, ünlü filozof Thales’le bir “doğa felsefesi” olarak ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Miletos Okulu’nun kurucusu olan Thales, her şeyin arkhe’sinin, yani ana maddesinin “su” olduğunu söylemiştir. Aynı şekilde Anaksimandros, her şeyin arkhesinin sonsuz ve sınırsızlan “aperion”, Anaksimenes ise “hava” olduğunu söylemişlerdir.

İşte bunlar, nesne üzerine yoğunlaşan ve yorum yapan düşünce insanlarıdır.

Herakleitos, Parmenides, Demokritos ve Anaksagoras gibi ilk dönem Yunan filozofları bilginin imkanı, kaynağı, sınırları ve ölçütlerine ilişkin ilk soruları, şüpheleri ve tartışmaları ortaya çıkarmışlardır. Sonuç olarak “bilgi” konusunun, felsefî düşüncenin gündemine gelmesi; sofistler, Sokrates ve onu takip eden Platon ve Aristoteles gibi büyük filozofların döneminde olmuştur.

BİLGİ FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

Bilgi felsefesinin temel kavramları; doğruluk (hakikat), gerçeklik ve temellendirmedir. Doğruluk, düşüncenin ya da ileri sürülen savın nesnesine uygun olmasıdır. Gerçeklik, zaman ve mekan içinde var olanların tümüdür. Temellendirme ise ortaya konulan sava dayanak ve gerekçe bulma işidir.

BİLGİ FELSEFESİNİN KONUSU

Bilgi felsefesinin çıkış tarihi yaklaşık olarak MÖ 7. yüzyıla denk gelmektedir. Thales doğayı meydana getiren temel ögenin ne olduğunu merak etmiş onu araştırmıştı. Doğayı ve oluşumunu kavrama çabasından doğan bu felsefeye önce “ilk felsefe” daha sonra “doğa felsefesi” ve “metafizik” denilmiştir. Demek oluyor ki ilk filozoflar varlık ve doğa üzerine yönelmişler, doğayı anlamaya çalışmışlardır. Orta Çağ’ın sonuna kadar da temel araştırma alanı genel olarak bu olmuştur.

17. yüzyılda Kolomb’un keşifleri, Rönesans, Reform hareketleri ve yeni bilim anlayışının doğması ile birlikte felsefe, “bilgi kuramsal dönemeç” diye adlandırılan bir döneme girmiştir. Önde gelen filozoflar varlık hakkında bir iddiada bulunmadan önce başka bazı sorular sormamız gerektiğini ileri sürmeye başlamışlardır. Örneğin: “İnsani varlık neyi bilebilir?”, “Bilgi nedir?”, “Bir şeyi bilmek ne demektir?”, “İnsan bilgisinin sınırları var mıdır?” vb.

Bunun sonucunda bilginin ne olduğunu, nasıl ve ne yollardan elde edildiğini araştıran bilgi felsefesi (epistemoloji) doğmuştur. Epistemoloji, Yunanca “doğru bilgi, sistematik bilgi, kanıtlanabilir bilgi” anlamına gelen “episteme” ile akılsal açıklama anlamına gelen “logos” kelimelerinden türemiş bir sözcüktür.

BİLGİ FELSEFESİNİN TEMEL SORULARI

  1. Bilgi nedir?
  2. Bir şeyi biliyorum demek ne demektir?
  3. Neleri bilebilirim?
  4. Bilgiyi nasıl elde ederim?
  5. Bilginin unsurları nelerdir?
  6. Bilmenin ölçüt ve koşulları nelerdir?
  7. Bilginin türleri nelerdir?
  8. Bilginin sınırı var mıdır?

EPİSTEMOLOJİ

Epistemoloji (bilgi teorisi), bilgi felsefesi veya bilgi kuramı; öncelikle bilginin imkanı ve imkansızlığına ilişkin konuları ele almaktadır. Yani bilgi felsefesinin temel konusu, bilginin mümkün olup olmadığıdır. Epistemoloji, insan bilgisinin yapısını ve geçerliliğini inceleyen felsefe dalıdır.

İnsanın kendi bilgi yetilerinden ya da araçlarından, duyularından, algılarından, gözlem ve deney yapabilme kabiliyetinden şüphe etmeye başlaması oldukça ileri bir bilinç ve birikim seviyesi gerektirmektedir.

Epistemoloji ile mantık arasında temel bir ayrım vardır: Mantık, geçerli usavurmanın biçimsel yapısını inceler ve geçerli çıkarımın ilkelerini ortaya koyar. Epistemoloji ise her türlü bilme ediminin yapısıyla ilgilenir.

Epistemoloji; etik, toplum bilimi ve din felsefesi gibi disiplinlerle sürekli iletişim halindedir.

Genellikle bilen bir özne ile bilinen bir nesne arasındaki ilişki olarak incelenen bilgi sürecinin bu iki öğesine farklı anlam ve ağırlıkların verilmesi tarih boyunca farklı bilgi felsefesi anlayışlarını doğurmuştur. Daha çok nesneye ağırlık veren anlayışlar realist, özneye ağırlık verenler ise idealist olarak nitelenir.

Gerçekçi yaklaşım bilginin, nesnesinin dış dünyada gerçekten var olduğunu, idealist yaklaşım ise bilginin, ağırlıklı olarak öznenin kurduğu ve gerçekte var olmayan nesnelere yöneldiğini savunur.

Yunan düşüncesinde bilgi yetileri uzun süre kullanılıp sınandıktan sonra sofistlerle birlikte ilk kez ciddi ve sistemli olarak insan, eşyayı kendisinde olduğu gibi bilip bilemeyeceğini kendine sormuştur.

BİLGİNİN İMKÂNI PROBLEMİ

Epistemolojinin ilk sorusu, bilginin mümkün olup olmadığıdır. Bu soruya olumlu olarak cevap verenler, yani bilginin mümkün olduğunu savunanlar felsefe tarihinde “dogmatik filozoflar” olarak bilinmektedirler. Dogmatiklerin aksine bilginin mümkün olmadığını düşünen filozoflara ise felsefe tarihinde genel olarak “şüpheciler” ya da “septikler” denilmektedir.

Şüpheci filozoflar, dogmatik filozofların bilgi üzerine ortaya koydukları iddiaları, bu iddiaların temelinde bulunan dayanak ve ölçütlerini çürütmek suretiyle reddetmeye çalışmaktadırlar.

Bilgi felsefesinin, bu karşıtlık içinde, ortaya çıkan temel sorunu, dış dünyanın gerçekliğidir; bu çerçevede bilgi felsefesi metafizikle yakın ilişki içindedir. Bilginin nesnesinin, gerçek olup olmadığı, bilgi içeriğinin dış gerçeklikte bir karşılığının bulunup bulunmadığı, bilmen dünya ile kendi başına, bilgiden bağımsız var olan dünyanın birbirlerine ne, ölçüde uyduğu, aynı temel sorun çerçevesinde irdelenen öteki sorunlardır.

Epistemoloji felsefenin bilişsel süreçlerin oluşumundan ziyade, bilgiyi genel olarak ele alan, bilgiyle ilgili problemleri araştıran, bilginin kaynağını doğasını doğruluğunu, sınırlarını inceleyen bilim dalıdır.

Epistemoloji, bilginin doğasını temel özelliklerini, bilginin temel olarak neden meydana geldiğini, bilgi iddialarının nasıl haklandırılacağını, bilginin kuşkuculuk karşısında nasıl temellendirileceğini bilginin kaynağı ve sınırlarını üzerinde yoğunlaşır Epistemolojinin dört temel sorunu vardır.

  • Bilginin kaynağı
  • Bilginin doğruluğu
  • Bilginin imkanı
  • Bilginin sınırları

İLGİLİ KONULAR:

DIŞ BAĞLANTILAR:

Hazırlayan: Sosyolog Ömer Yıldırım

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...